Aranızda çikolatayla aşk yaşamayan yoktur herhalde. Bu benzersiz lezzete hayır diyebilenleri anlayabilmiş değilim. Küçükken babam akşamları eve gelirken bize ülker çikolatalı gofret getirirdi:). Hey gidi günler hey ben artık kendi çocğuma çikolata alacak yaşa geldim. Bu şemsiye çikolataları görünce dayanamadım.Tabi almamla birlikte mutluluk hormonlarım tavan yaptı:). Bu arada ben abur cubursuz da yapamam. He zaman çantamda atıştıracak birşeyler bulunur.
ne kadar doğru:) çok masumane çok:)
ruhumu yansıtan slogan:)
çikolata denilince aklıma gelen ilk filmdir bu. Filmin sinfully delicious başlığı hemen dikkati çekiyor ve insanda merak uyandırıyor. Filmin konusu is şöyle: Küçük bir Fransız köyündeki gündelik yaşam, yeni taşınan gizemli bir
genç kadın ve kızı sayesinde bir anda değişiverir. Oldukça kasvetli ve
birbirinin aynı günler geçiren kasaba halkı, anne-kızın birlikte
açtıkları son derece sevimli çikolata dükkanı sayesinde, farkında
olmadıkları bambaşka bir hayatla tanışırlar. Zevkin, eğlencenin, neşenin
ve en önemlisi çikolatanın olduğu bir hayattır bu. Fakat kasabadaki bu
değişimden memnun olmayan insanlar da vardır. Bunların en başında, ahlak
bekçiliği yaparak kasabada dilediği gibi bir ortam yaratan belediye
başkanı gelmektedir. Ama birbirinden lezzetli çikolataların karşısında
durmak, o kadar da kolay değildir. Filmde, Johnny Deep'i çingene rolünde görüyoruz. İzlemeyenler mutlaka izlemeli.
bol çikolata, bol kahkaha diliyorum size!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder